Havaların ısınması ile birlikte halk arasında kene yapışması olarak anılan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı vakalarının da görüleceği üzerine Özel Medikar Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Kutsal Evren Löker halkımızı bu hastalıklar konusunda uyarara, neler yapılması konusunda çeşitli bilgiler verdi.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Kutsal Evren Löker Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), çoğunlukla keneler aracılığıyla hayvanlardan insanlara bulaşan mikrobik bir hastalık olduğunu belirterek” Genellikle vücudumuza kene tutunması ile bulaşır. Ayrıca kenelerin çıplak elle çıkarılması ya da ezilmesi ile, hasta insanların tükürük ve kan gibi vücut sıvılarına temas etmekle, mikrobu taşıyan hayvanların kanları, vücut sıvıları ve dokularına temasla da bulaşabilir. Kenelerin hareketliliği havalar ısınmaya başladığında artar bu nedenle hastalık mevsimsel özellik gösterir. En sık Haziran-Eylül ayları arasında görülür.”
İlimizin de risk taşıyan iller arasında yer aldığını belirten Dr. Löker” Deniz iklimi ile karasal iklimin geçiş bölgelerinde, ormana yakın bahçe-tarla alanlarının bulunduğu, özellikle hayvancılığın yapıldığı yerlerde görülmektedir. Hastalık Gümüşhane, Tokat, Sivas, Amasya, Çorum, Yozgat, Kastamonu, Karabük ve Çankırı gibi illerin kırsal alanlarında daha sıktır. Tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, Kasaplar, Çobanlar, Mezbaha çalışanları, Veterinerler , Kamp ve piknik yapanlar, Korunmasız olarak yeşil alanlarda (Bahçe, bağ, tarla, orman ve orman kenarı tarım arazisi vb.) bulunanlar risk altındadır. Mikrobun vücuda girmesinden sonra hastalık belirtilerinin başlamasına kadar geçen süreye kuluçka süresi denir. Bu süre KKKA hastalığında kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gündür; en fazla 9 gün olabilmektedir.
Belirtileri ve neler yapılacağı konusun dada bilgi veren Dr. Löker Yüksek ateş, baş ağrısı, şiddetli halsizlik, kollarda ve bacaklarda ağrı, bazen kusma, karın ağrısı veya ishal, ierleyen safhada vücudun değişik yerlerinde kanamalar, gövde, kol ve bacaklarda morluklar, burun kanaması, dışkıda veya idrarda kan görülebilir. Hastalığa karşı bağışıklık sağlayan bir aşı yoktur. Ancak aşı geliştirme çalışmaları devam etmektedir.Virüse etki gösteren antiviral bir ilaç yoktur. Hastalığın kesin tedavisi bulunmamaktadır. Tedavi, hastaya verilen destek tedavi ile sağlanmaktadır
Halkımıza korunma ve yapılması konusunda çeşitli uyarılar da bulunan Doktor Löker “Hastalığın aşısı ve tedavisi olmadığından hastalıktan korunmak büyük önem taşımaktadır.
-Kırsal alanlara, orman kenarı ve tarım arazileri gibi yerlere gidenler mümkün olduğunca vücutta açık kısım kalmamasına özen göstermelidirler. Kenelerin vücuda girebileceği yerlerin kapatılması (örneğin pantolon paçalarının çorap içine alınması, çizme giyilmesi, uzun kollu giysiler giyilmesi) gerekmektedir.
-Ayrıca açık renk giysi ürerinde kenenin fark edilmesi daha kolaydır. Bu yüzden açık renkli elbiseler tercih edilmelidir.
-Kırsal alandan, orman kenarından ve tarladan dönüşte mutlaka vücut ve elbiseler kontrol edilmeli kene olup olmadığı araştırılmalıdır. Kenelerin tutunabileceği; kasık, bacak, koltuk altı, kulak arkası, ense, kollar, gövde, saç dipleri gibi bölgeler kontrol edilmelidir.
-Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyredebildiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.
– Ayrıca hasta insanların vücut sıvılarına, kanlarına korunmasız (çıplak elle) temas edilmemelidir.
-Hayvanlarda kene mücadelesi yapılmalıdır. Hayvan sahipleri, hayvanlarını kene ve diğer dış parazitlere karşı veteriner önerilerine uygun olarak ilaçlamalıdır.
-Vücuda tutunmuş olan keneyi patlatmayın, ezmeyin, üzerine herhangi bir kimyasal madde (alkol, gaz yağı, kolonya) dökmeyin ve üzerine sigara bastırmayın.
-Keneyi asla çıplak elle çıkartmayın! Keneler eldiven, naylon poşet veya bez parçası ile tutularak ya da ince uçlu bir pens veya varsa kene çıkartma kartı ile ezilmeden çıkarılmalıdır. Çıkartılamıyorsa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Kene tutunması sonrası nelere dikkat etmeliyiz?
Kene Tununması Sonrası 10 gün içinde; Ateş, halsizlik, iştahsızlık, karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal şikayetleri ortaya çıkarsa hemen bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.