Günümüzde sağlıklı yaşam halen yaşamamızın temel parçası olmaya devam etmektedir. Tıp biliminin gelişmesiyle beraber insan ömrünün uzatılmasında birçok başarılı sonuç elde edilmiştir. Yalnız tüm gelişmeler mukabilinde kaliteli, yani sağlıklı yaşam konusunda istenilen başarıya ulaşılamamıştır. Bu konuda bir çok nedenin olduğu da bilinmektedir. Yaşam tarzı, beslenme, sosyal, ekonomik ve ekolojik faktörler insanların sağlıklı yaşamasında belirleyici etkenlerdir. Bir iç hastalıkarı uzmanı olarak diyebilirim ki günümüzde her geçen gün hastalıklar artma yolunda devam etmektedir.
Yaşam tarzımızı spor, yürüyüş ve kültürel aktivitelerle zenginleştirebiliriz. Teknoloji geliştikçe ne yazık ki insanlar aktivitelerden yoksun kalıyorlar. Bunun için ayrıca günlük zamanımızı da sağlıklı ve değerli kullanmalıyız. Ekolojik faktörler sağlımızda bulunmaz nimettir. Basit bir örnek vermek gerekirse, herkesin evinde, işinde kullandığı ‘’piller’’ o kadar tehlikelidirki, gerekli olduğu kadar, çok da zehirlidir. Kesinlikle doğaya, çöpe atılmamalıdır. İçeriğinde bulunan ağır metaller zehirli madde olarak topraktan sudan geri dönüş yaparak insan sağlığını ciddi şekilde bozarak ağır hastalıklara sebep olmaktadır. Ağır metal diye bilinen alüminyum, arsenik, bakır, kurşun, çinko, civa, kadmiyum, nikel gibi çok yaygın metaller insan sağlığını tehdit etmektedir.
Ağaçların, ormanların giderek yerini tutan betonlaşma, sanayileşme ve her gün artan araba sayısı insan sağlığı için önemli tehdit oluşturmaktadır. Özellikle hazır gıdalar, kimyasal koruyucular içermektedir. Sebze ve meyvelerin yetiştirilmesinde kullanılan kimyasal gübreler giderek yok edilmelidir. Uzak doğuda özellikle Tibet Eyaletinde hiçbir kimyasal ürün kullanılmadan, doğal şartlarda meyve ve sebze yetiştirilmektedir. Bu topraklarda Dünya’nın en uzun ömürlü ve sağlıklı insanları geleneklerini bozmadan, dünyaya meydan okumaya devam etmektedir.
Ülkemiz zengin tarımsal topraklara sahip olmasına rağmen çocuklardan büyüklere mide-bağırsak hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları, kan değerlerinde eksiklik (anemiler), vitamin eksiklikleri (avitaminoz), solunum yolları ve allerjik hastalıklar, orta ve büyük yaşlarda ht+dm+kalp hastalıkları, romatizmal, kas ve kemik hastalıkları her geçen gün artmaya devam ediyor.
Ülkemizde tüm imkanların ve ürünlerin bulunmasına karşılık kişisel hijyen konusunda halen çok geride kaldığımızın sonucudur. Ağız ve diş sağlığına halen önem verilmemektedir. Anti-hijyen sebeplerden dolayı enfeksiyon hastalıkları çok sık karşılaştığımız hastalıklar arasındadır. Sürekli Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlükleri uyarı yapmaktadır; ”Lüzumsuz antibiyotik kullanmayalım!” Biz doktorların bu konuda çok meraklı oldukları söylenemez çünkü kronik hastalarımız bir çok ilaç kullanmaktayken antibiyotiklerden doğabilecek yan etkiler biz doktorları tedirgin etmektedir. Lakin enfeksiyon semptomları ve enfeksiyon değerleri yüksek olan hastaya antibiyotik vermemek, hastayı enfeksiyon riski altında bırakmak kadarda tehlikelidir.
Sağlıklı yaşam için sağlıklı ve düzenli beslenme , bir çok hastalıktan korunmanın temel faktörlerinden sayılır. “Sigara” insan sağlığını ciddi şekilde tehdit eden zehirli maddedir. Günlük en az 1.5-2 lt su içilmelidir, daha sağlıklısı her yemekten önce mutlaka bir bardak su içilmelidir.
Yemek öğünlerinin sayısı ve içeriği önem arz etmektedir, ana öğün 3 çeşit, ara öğün 2 veya 3 çeşit olmalıdır. Eski yıllarda ara öğün çok önemli değildi yalnız son yıllarda sedanter, hareketsiz çalışma ve yaşam, insanların efor harcamasına engel teşkil eden önemli sebepler arasındadır.
Bu nedenle ana öğünlerde alınan fazla kalori vücutta yağ deposu oluşturmaktadır. Vücut yağ depolamaya başladıkça metabolik sendrom diye adlandırdığımız hastalıkların temeli atılmaya başlar. İnsülin direnci, kan yağları ve karaciğer fonksiyon testlerinde artış, kan basıncı artışı ve kilo artışı bir çok hastalığın habercisi olarak kendini göstermeye başlar.
Kas ve kemik sistemi vücudun temel yapısıdır. Sağlıklı beslenme kas ve kemik sistemini korur, vücudun metabolizmasında önemli rol oynar. Kas ve kemiklerde bulunan mineraller ve diğer etkenler vücudun pusulasıdır.
Kanda analiz edilen iyonlar-elektrolitler, kan sayımı ve kan değerleri, karaciğer ve böbrek fonksiyonları, kolestrol paneli, crp, aso, rf, sedim vs. geniş yelpaze altında kan değerlerinin her birisi kendine has özelliğe sahiptir. Laboratuvar tetkiklerinin hastalıkların teşhisinde çok önemli yeri vardır. Ayrıca tetkikler ileride oluşabilecek hastalıkların önlenmesinde de biz doktorların yoluna ışık tutmaktadır.