Özel Medikar Hastanesi Göğüs hastalıkları ve Tüberküloz hastalıkları uzmanı Dr. Ali Nihat Tokgönül Dünya Astım günü nedeniyle Astım hastalığı hakkında halkımıza bilgi verdi.

Göğüs hastalıkları ve Tüberküloz hastalıkları uzmanı Dr. Ali Nihat Tokgönül “ Astım, hava yollarının ataklar (krizler) halinde gelen tıkanmaları ile kendini gösteren bir hastalıktır. Hastalar ataklar arasında kendilerini iyi hissederler. Astımda hava yollarında mikrobik olmayan bir iltihap vardır. Bu nedenle hava yolu duvarı şiş ve ödemlidir. Bu durum akciğerlerin uyaranlara aşırı duyarlı olmasına neden olur. Toz, duman koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, nefes darlığı ve göğüste baskı hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Krizde hava yollarını saran kaslar (adeleler) kasılır, ödem ve şişlik artar, ilerleyen iltihapla birlikte hava yolu duvarı kalınlaşır. Hava yollarındaki salgı bezlerinden kıvamlı bir müküs (ifrazat-balgam) salınır. Tüm bunlar hava yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması engellenir. Bu durum kendini artan öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ile kendini gösterir. Astım her yaştan bireyi etkileyebilen ve kontrol altına alınamadığında günlük aktiviteleri ciddi olarak sınırlayabilen kronik (müzmin) bir hastalıktır.

Astım tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde görülmektedir. Öksürük (genellikle kuru, yani balgamsız), nefes darlığı, göğüste baskı hissi ve hırıltılı-hışıltılı solunum gibi belirtiler olur. Belirtiler tekrarlayıcı olup nöbetler halinde gelir. Genellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıkar. Kendiliğinden veya ilaçlar ile düzelir. Bireye göre değişen bazı nedenler belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Belirtiler mevsimsel değişiklik gösterebilir.

Bireyi hekime götüren belirtiler ve bireye ait tıbbi öykü tanı aşamasının ilk basamağını oluşturur. Öyküde önemli noktalar şu şekilde özetlenebilir:

Belirtilerin (öksürük, nefes darlığı, göğüste baskı hissi, hışıltılı solunum) tekrarlayıcı olması

Ataklar dışında bireyin kendini iyi hissetmesi

Belirtilerin özellikle gece veya sabaha karşı olması

Bireye özgü allerjen ya da iritanlar ile belirtilerin ortaya çıkması

Egzersiz sonrası öksürük ya da hışıltılı solunum olması

Soğuk algınlığının “göğsüne iniyor” olması

Belirtilerin kendiliğinden ya da uygun astım tedavisi ile düzelmesi

Ailesinde astım veya allerjik hastalık öyküsünün bulunması

Astım hastalığını ortaya çıkarabilecek bir kan tahlili yoktur. Röntgen bulguları genellikle normaldir. Solunum fonksiyonu cihazları ile nefes ölçümleri (ilaçlı-ilaçsız) yapılarak tanı kesinleşebilir veya hastalığın ağırlığı belirlenebilir.

 

                Astım tedavisinin amacı hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihabın ilerlemesinin engellenmesi ve iyileştirilmesidir. Bu hedeflere ulaşabilmek için tedavinin bileşenlerini aşağıdakiler oluşturur:

Hasta/hekim işbirliğinin geliştirilmesi,

Risk faktörlerine maruziyetin tanımlanması ve azaltılması,

Astımın değerlendirilmesi ve tedavisi, eşlik eden hastalıkları ortaya konması ve tedavisi, tıbbi tedavinin izlenmesi

Astım tedavisinde kullanılan ilaçların hemen tümü nefesle alınan ilaçlardır. Bu şekilde ilaç akciğere daha hızlı, istenilen dozda ulaşır ve yan etkilerinden kaçınılmış olur. Kullanılan ilaçlar iki gruptur:

Astımı Kontrol edici ilaçlar: Esas olarak hava yollarındaki mikrobik olmayan iltihap üzerine etkili ilaçlardır. Bu ilaçların etkileri yavaş ortaya çıktığından ve kesildiğinde iltihap tekrar ettiğinden astım hastalığının kontrol altında tutulabilmesi için her gün ve uzun süreli (doktor tarafından kesilene kadar) kullanılması gereklidir.

Rahatlatıcı ilaçlar: Kullanıldığında hızla etki ederek hava yolundaki kasların kasılmasını azaltan, hava yollarını genişleten ve buna bağlı belirtileri  (nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüste baskı hissi) gideren ve düzenli değil sadece gerektiğinde kullanılan ilaçlardır.

Hastanın hangi ilaçları kullanacağına astımının ağırlığı ve hastalık kontrolüne göre doktoru karar vermelidir. Astım belirtilerini tetikleyen risk faktörleri bireylere özgü olarak tanımlanmalı ve bu faktörlere maruz kalmaktan kaçınarak ya da en azından maruziyeti azaltarak astım belirtileri ve ataklarının gelişmesini önlemeye yönelik önlemler mümkün olduğunca her yerde yaşama geçirilmelidir. Hastanın eğer varsa allerjisi olduğu şeylere maruziyetten kaçınılmalıdır. Astımlı hasta sigara içmemeli veya maruziyetinden kaçınılmalıdır.

Her hasta güncel tedavi planı, bu tedaviye uyum ve astım kontrol düzeyinin belirlenmesi açısından düzenli olarak değerlendirilmelidir. Muayene ve değerlendirmelerin sıklığı astımın başlangıçtaki şiddetine göre değişir. Tipik olarak hastalar ilk tedavi başlandıktan sonra 1-3 ay arasında ve daha sonra her 3-4 ayda bir değerlendirilmelidir.

Astımlı hastaların en çok dikkat etmesi gereken konu ilaçlarını düzenli kullanmaları ve doktorları önermediği sürece kesmemeleridir. Hastalıkları ve tedavi ile ilgili kendilerini endişenlendiren herşeyi doktorlarına sormaları tedaviye uyum göstermeleri açısından önemlidir. Ayrıca astımlarını kötüleştiren etkenlerden kaçınmaları da önemlidir.

2016 © Copyright - Medikar Hastanesi

Karabük Nöbetçi Eczaneler     -     Acil        4447078

btnimage